Tarihte,İpek Yolu’nda da kendine önemli bir yer edinmiştir.

Hitit İmparatorluğu’ndan sonra bölge sırasıyla Asurlular ve Frigyalılar'ın eline geçmiştir.Daha sonra,Pers işgali olur ve bölge onların kontrolüne geçer.Kapadokya ismi de Perslerden gelir.( Kapadokya Pers dilinde,Güzel Atlar Ülkesi demektir.) Makedonya Kralı,Büyük İskender Persler'i ağır bir yenilgiye uğratır,ancak Kapadokya’da beklemediği şekilde büyük bir dirençle karşılaşır.Romalılar burayı ele geçirene kadar olan bu süreçte Kapadokya’da bir krallık kurulu kalır. Daha sonra Romalılar bölgenin tek hakimi olur.

Yazılı tarihi Hititlerle başlayan Kapadokya,hristiyanlığın Anadolu’daki merkezlerinden birisi haline gelmiştir.Kayaların içlerine oyulan evler ise Roma İmparatorluğu’nun baskısından kaçan hristiyanlar için sığınak anlamındaydı. Sadece sığınak anlamı taşımayan bu güvenli yerler,aynı zamanda hristiyanlığı yaymak için kullanılmıştır.

İleriki tarihlerde Anadolu’ya Arap akınları başlar.Bu akınlardan kaçarak bölgeye gelen yerli Anadolu halkı, kiliselerin değişimine neden olurlar.11. ve 12. yüzyıllarda ise Selçuklular'ın eline geçen Kapadokya,daha sonra Osmanlı’nın egemenliği altına girer ve sorunsuz bir dönem geçirip Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu değerler arasına girer.

60 milyon yıl önce bölgede iç deniz olduğu varsayılır.Zaten bölgedeki arkeolojik bulgularda deniz canlılarına ait fosillerin çıkması,bu varsayımı doğrular niteliktedir.Harekete geçen yer kabuğuyla birlikte yer altında bulunan lâvlar,oluşan çatlaklardan dışarı çıkar ve milyonlarca yıl sürecek bir süreç başlar.O zamanın birer volkanik yanardağı olan Hasan Dağı, Erciyes ve Güllü Dağ aracılığıyla lâvlar yeryüzüne doğru püskürmeye başlar.Çok uzun yıllar süren bu lâv akışı oradaki denizi kurutur ve kuruyan denizin bulunduğu bölgedeki çukurlar lâv ile dolmaya başlar.(Zaten bu çukur bölgeler olmasaydı,peri bacaları oluşamazdı.)

Uzun yıllar sonra yanardağlar söner.Bu noktadan sonra peri bacalarının oluşumunda akarsular görev almaya başlar. Sertleşen lâvın üzerine akan sular,kayayı aşındırıp derin vadiler oluşmasını sağlar.Vadilerin yamaç kısımları ise rüzgârın aşındırması sebebiyle dalgalı bir görünüme kavuşur.Lâvların katmanlardan oluşması ve esen güçlü rüzgâr şu anki baca kısımlarının oluşmasını sağlamıştır.Bu rüzgârın aşındırması halen devam ettiğinden bu baca kısımları düşecek,peri bacaları yok olacaktır.Tabii bu peribacaları oluşurken başka yerlerde de yeni peri bacaları oluşumu meydana gelecektir...