Anadolu Selçuklu Devleti devrinde,şehrin Ulu Camiisi olarak inşa ettirilmiş yapıdır.
Konya’nın en büyük ve en eski camisidir.Yapımı iki aşamada gerçekleşmiştir:ilk aşama I. Mesud döneminde başlayıp,O'nun ölümünden sonra yerine geçen II. Kılıçarslan’ın caminin avlusuna bir kümbet inşa etmesi ile son bulmuştur.Yaklaşık 26 yıl sonra,I.İzzeddin Keykavus yapıyı genişletmeye başlamış;ölümü üzerine yarım kalan inşaat I. Alaeddin Keykubad’ın saltanatının ilk yıllarında tamamlanmıştır.
II. Kılıçarslan’ın caminin avlusunda inşa ettirdiği kümbet Selçuklu hanedanının büyük kısmının mezarı olmuştur.I. İzzeddin Keykavus’un yapımını başlattığı ikinci kümbet ise tamamlanamadan kalmıştır.
Doğu-batı doğrultusunda uzanan,dikdörtgen bir plâna sahiptir.Kitabelerden birisinde cami mimarının Dımaşklı Mehmed B.Havlan,mütevellisinin Atabeg Ayaz olduğu belirtilmiştir.
Biri doğu cephesinde,diğerleri kuzey cephede dört kapısı vardır.Günümüzde doğu cephesindeki kapı kullanılır.
İki farklı dönemde inşa edilen yapıda üç farklı iç mekân düzenlemesi görülür.I. Mesud döneminde başlayıp,II. Kılıçaslan’ın saltanat döneminde tamamlanan mekân,kubbe ile örtülüdür.Batıda ve doğudaki bölümlerin yapımı ise I. İzzeddin Keykavus döneminde başlanmış,I.Alâeddin Keykubad döneminde tamamlanmıştır.Bu bölümlerdeki düz toprak dam örtüyü taşıyan tuğla kemerler,farklı dönemlere ait çeşitli sütun ve sütun başlıkları ile taşınmaktadır.
Abanoz ağacından,minberi Türk sanatının çok değerli bir eseridir.Minberin usta kitabesinden,1155 yılında Ahlatlı usta Hacı Mengüm Berti tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.
Maksûre kubbesinde ve mihrapta kalan parçalardan,Alâeddin Camii’nde çini süsleme bulunduğu anlaşılmaktadır.Mihrapta kullanılan renkler,Anadolu Selçuklu çinilerinde kullanılan patlıcan moru,firuze ve siyahtır.Çini malzeme üzerinde usta olarak Kerimüddin Erdişah adı yer alır.
Caminin minaresi Osmanlı döneminde yapılmıştır ve avluda bulunur.
Alâeddin Camii,II. Abdülhamid tarafından yaptırılan tamir ve bazı değişikliklerden sonra,1914-1918,1920-1923 ve 1940-1945 savaş yıllarında askerî işlere tahsis edilerek kapatılmıştır.1958'den itibaren duvarlarında çok tehlikeli çatlakların belirmesi üzerine,tekrar kapatılarak tamirine başlanmıştır...