Şehrin,kimler tarafından kurulduğu kesinlikle bilinmemektedir.Sadece ilk çağda “Cefa“ adını taşıdığı ve bir Süryani Piskoposluğu'nun merkezi olduğu bilinmektedir.İnşa edilidiği arazinin kolaylıkla işlenmeye müsait olması yüzünden,kasabanın çevresi mağaralarla doludur.Arazinin bu müstesna kabiliyeti daha ilk devirlerde,bu tabii mağaraların,ilk insanlar tarafından barınma merkezi olarak kullanıldığını göstermektedir.Buna bir de Hısn-Kayfa'nın kurulduğu yerin sakeri ve iktisadi önemi eklenince kasabanın bütün ortaçağ boyunca önem ve kıymetini muhafaza etmesinde âmil olmuştur.
Diyarbakır ile Dicle'nin aşağı kısımlarında şehir ve kasabalar arasında nakliyat ilk zamanlardan beri su yolu ile yapılırdı. Diyarbakır'dan güneye doğru giden anayol,Dicle Vadisi'ni takip ederdi.Bu iki neden dolayısıyla,Hasankeyf askeri ve iktisadi önemini asırlar boyunca muhafaza etmiştir. Diyarbakır'dan kalkan Kelekler,Hasankeyf yol vermedikçe güneye inemezlerdi.Yukarıdan gelen karayolu üzerinde de Hasankeyf aynı rolü oynardı.Bu nedenle Hasankeyf Diyarbakır-Cizre kara ve su yolları üzerindeki stratejik ve ekonomik görevini asırlar boyunca elden bırakmamıştır...