Hamitoğulları'ndan,Dündar Bey tarafından 1300 yılında yaptırılmıştır.Sonraki yıllarda harap olan bu camiyi,Çelik Mehmet Paşa 1749 yılında ikinci kez yaptırmıştır.Ancak bir deprem sonucu yıkılan cami l935 yılında Neo-Klasik üslupta yeniden yapılmıştır.Cami,düzgün bir plân şeması göstermemektedir.Dikdörtgen plânlı cami kesme taştan yapılmıştır.Son cemaat yeri caminin ibadet mekânından daha alçak olup önünde doğu,batı kenarlarında birer, kuzeyde de üç sivri kemerli açıklıkları bulunmaktadır.İlk yapılışında açık olan bu son cemaat yerleri camekanla kapatılmıştır.İbadet mekânını üzeri ahşap bir tavan ile örtülmüştür.Üst örtüsü de oluklu kiremit çatılıdır.İç mekânda herhangi bir süsleme elemanına rastlanmamaktadır.Mihrap dikdörtgen bir niş içerisinde yuvarlak bir niş şeklindedir.Yanına basit bir minber eklenmiştir.Caminin ilk yapılışından kalan oyma tekniğinde yapılmış,ahşap minberi Burdur Müzesi'ndedir.Bu minberin oldukça zengin,birbiri içerisine girmiş,bitkisel motifleri bulunmaktadır.Buna dayanılarak caminin ilk yapılışında kapı,pencere ve dolap kapaklarının da Osmanlı ağaç işçiliğinin en güzel örneklerini sergilendiği sanılmaktadır.Caminin kuzey doğu ve kuzey batı köşelerine kare kaideli yuvarlak gövdeli iki minare yerleştirilmiştir.Minarelerin şerefe altları klasik baklava ve stalaktitlidir.Kuzey,doğu ve batı yönlerinde üç giriş kapısı bulunan caminin ana duvarlarında iki sıra halinde,Neo-Klasik üslubun özelliklerini yansıtan ince uzun,sivri kemerli pencereleri bulunmaktadır...