1919'da Antalya'nın İtalyanlar tarafından işgali sırasında işgal kuvvetleri ile birlikte gelen arkeologlar,yöreyi gezerek buldukları antik eserleri toplayıp İtalyan Konsolosluğu'na taşımaya başladılar.O zamanlar Antalya tarihine ilgi duyan ve arkeolojiyi seven lise öğretmeni Süleyman Fikri Erten, tarihi eserleri medeniyet adına topladıklarını iddia eden İtalyanlar'ın bu hareketlerine karşı çıktı ve Tekeli Mehmet Paşa Camii'nin yanında terk edilmiş küçük bir mescidi düzenleyerek Antalya Müzesi'nin ilk temelini atmış oldu. Daha sonra İtalyanlar'ın Antalya'dan çekilmesi üzerine onların topladıkları eserleri de bu küçük müzeye getirdi.
1937 yılından sonra Yivli Minare Camii,müze olarak kullanıldı.Burada bölgede yapılan kazılarda bulunan eski uygarlıkların kalıntıları bir bir toprak üzerine çıkarılıp sergileniyordu.Müze,günümüzde Konyaaltı ilçesinde bulunan binasına 1972'de taşındı.Antalya Müzesi 1988 yılında "Avrupa Konseyi Özel Ödülü"ne lâyık görüldü.
Antalya Müzesi,30.000 metrekareyi kaplayan bir alanda 14 sergi salonu ile heykel ve değişik eserlerin sergilendiği açık hava galerileri ve bahçeden oluşmaktadır.İnsanlık tarihine kesintisiz tanıklık etmiş,Anadolu topraklarının en zengin geçmişe sahip köşelerinden biri olan Antalya Bölgesi'nin sınırları içerisinde yer alan üç antik kültür bölgesi Likya, Pamfilya ve Psidia'nın önemli bir bölümü Antalya Müzesi'nin sorumluluk alanını oluşturur.Müzede sergilenen eser sayısı 5.000 kadardır.25.000-30.000 kadar eser ise müzede sergilenmeden korunmaktadır...